Haber

Dışişleri Bakan Yardımcısı: Türkiye’nin Avrupalı ​​olup olmadığını başkaları belirleyemiyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Lideri Mehmet Kemal Bozay, “Türkiye, Avrupa Birliği’ndeki aşırı unsurların veya liderlerin ‘Türkiye Avrupalı’dır, değildir’ diye Türkiye’nin Avrupalı ​​olup olmadığını belirleyecek bir ülke değildir.” söz konusu.

TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk başkanlığında toplandı.

Kayatürk, konuşmasında, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005’te başladığını, geçen 15 yılda 35 fasıldan 16’sının müzakerelere açıldığını, sadece birinin geçici olarak kapatıldığını söyledi.

Türkiye’nin tam üyelik başvurusu yaptığında 12 üyeli olan AB’nin, 36 yıl sonra 27 üyeli bir yapıya dönüştüğünü anlatan Kayatürk, şöyle konuştu:

“Türk genişlemesini hâlâ hayata geçiremeyen AB, üye sayısı açısından iki kattan fazla genişledi. Üstelik yeni üyelerin çoğunun ekonomik, sosyal ve politik düzeyleri Türkiye’nin gerisinde. Peki neden böyle? Öncelikle Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki, ülke olarak zaman zaman hem Kopenhag Kriterleri’ne hem de Maastricht Kriterleri’ne uymaktayız, kriterleri karşılama konusunda eksikliklerimiz olduğu dönemler oldu ama öte yandan, 2004-2007 döneminde olduğu gibi çok ciddi reformlarla çok hızlı hareket ettiğimiz, geçmişteki açığı kapatarak ülkemizi ileriye taşıdığımız dönemler de oldu ama biz Türkiye olarak AB üyeliğini hiçbir zaman stratejik bir strateji olarak görmedik. Bu 36 yılın hiçbir döneminde Türkiye’yi hedef olarak görme ve bunu devlet politikası olarak benimseme anlayışından vazgeçmedik. Öte yandan AB tarafı bize karşı yükümlülüklerini yerine getirme konusunda hiçbir şekilde dengeli ve kararlı olamadı. AB’nin önde gelen bazı ülkeleri, Türkiye’yi AB içinde birlikte yaşanacak bir ortak olarak görmek yerine. “AB ikametgahının kapısında ya da bekleme salonunda bekleteceği, süreçte üyelik vaadiyle taviz alacağı bir ülke olarak gördü.”

Gazze’de bir insanlık dramı yaşandığını belirten Kayatürk, “Gazze halkının maruz kaldığı bu muamele ve son derece dar bir alana göç etmeye zorlanması, hem açık bir uluslararası hukuk ihlali hem de dünyada yeri olmayan bir vahşettir. İnsanlık, İsrail’in bu vahim hatadan bir an önce dönmelidir.” “Gazze’deki sivil halka yönelik vahşi ve toptan eylemlerine hızla son vermesi beklentimizdir.” dedi.

“AB ile ilişkilerimizi Boğaz’daki akıntılara göre yürütüyoruz”

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay, Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümünün aynı zamanda AB ile ilişkilerin hukuki temelini oluşturan Ankara Anlaşması’nın da 60’ıncı yıl dönümü olduğunu hatırlattı.

AB ile ilişkilerin Ankara Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana dalgalı bir seyir izlediğini, bazen cesur adımlar atıldığını, bazen de önemli fırsatların kaçırıldığını belirten Bozay, “AB ile ilişkilerimizde şu anda tarihi ve felsefi bir gelişme var. Zamansallık denilen kavram, politik “Kavramın üzerinden geçiyoruz.” dedi.

AB ile ilişkilerin çok taraflı diplomasi yoluyla yürütülmesi yönünde bir irade bulunduğunu ifade eden Bozay, şöyle konuştu:

“Hayal kırıklıkları ve sıkıntılarımız oldu ama hâlâ ‘neden Avrupa Birliği’ diye merak ediyoruz. Çünkü bazı standartlar ve evrensel yaklaşımlar var, biz Avrupa Konseyi üyesiyiz, onun dışında bizim de bu Avrupa Konseyi’nde yerimiz var, Türkiye, Türkiye’nin Avrupalı ​​olup olmadığını aşırılıkçılarla belirleyecek bir ülke değil. Avrupa Birliği’ndeki bazı unsurların ya da liderlerin ‘Türkiye Avrupalı’dır ya da değildir’ diyenleri. Bu bizim zenginliğimizdir, Avrasya’nın ortasında, bugünkü krizlerde görüyoruz, yukarıda ve aşağıda savaş var, aşağıda Yemen’de açlık var, Somali’de acılar var ve biz burada istikrarın meydanı olarak duruyoruz ve gerçek şu ki, Avrupa’nın güvenliği de bizim sınırlarımız içerisindedir.Elbette burada çeşitli sorunlarımız var ama Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak bilmenizi özellikle isterim ki, milletimizin ve milletimizin çıkarları ve menfaatleri ortadadır. Bu sıkıntılar sırasında hiçbir zaman devletten taviz verilmedi. Bu aşamada tüm bunlar olurken biz de Boğaz’daki akıntılar gibi Avrupa Birliği ile birlikte çalışıyoruz. “Bağlantılarımızı sürdürüyoruz.”

Bozay, Türkiye’nin Avrupa’da çok önemli bir güç olduğunun bilincinde olduğunu vurguladı.

İsrail’in Filistin’e yönelik zulmüne ilişkin AB ülkeleri arasında farklı görüşlerin bulunduğunu belirten Bozay, “ABD gibi İsrail’in kayıtsız şartsız arkasında duran bir tutum yok. Bugün BM Genel Sekreteri’nin sözleri aslında bizim yaklaşımımızla uyumlu ve uyumlu. birçok Avrupa Birliği ülkesininki gibi.” dedi.

nazilli-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu